13 Nisan 2010 Salı

MİNİATÜRK

İstanbul bizim için bir tutku, ailecek bir kaç ay ayrı kaldık mı özlemeye başlıyoruz İstanbul'u.Son bir kaç haftadır oğluşum İstanbul'a ne zaman gidiyoruz diye sormaya başladı demek ki yeni bir ziyaret zamanı gelmiş.
Her İstanbul gezimizin olmazsa olmazları vardır. Mesela Ortaköy'de midye tava yiyip boğaz turuna çıkmak, Sultanahmet'te namaz kılıp dua ettikten sonra Four Seasons otelin muhteşem bahçesinde kahve içmek, Beylerbeyi'nde sahilde dolaşıp manavdan enginar almak, Anadolu Hisar'ında Lacivert'e gidip boğaz ayaklarının altında yemek yemek, Kalamış Park'ında kahvaltı yapmak gibi.. Alışkanlıklarımızın yanında her gezide İstanbul'un yeni bir köşesini de keşfetmeye çalışırız. Bu amaçla nette araştırma yaparken Miniatürk'e rastladım.
İki sene önceki gezimizde ziyaret edip hayran kalmıştık.
2003 yılından beri açık olduğu düşünülürse belki çoğunuz ziyaret etmiştir, etmeyenler içinse çocuklarla kaliteli zaman geçirmek için çok güzel bir yer diyebilirim.Sadece 22 ayda tamamlanmasına karşı son derece itinayla inşa edilmiş herşey. Haliç kıyısında yer alması da ayrı bir güzellik.
Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş 105  maket var. Zamanla sanırım daha da genişletmek için alanlar da ayırmışlar. Maketler 1/25 ölçekle dış mekana uygun şekilde yapılmış.
Maketlerin 45'i İstanbul'da, 45'i Türkiye'nin değişik bölgelerinde, 15'i de Türkiye sınırları dışında.
Hepsi ayrı ayrı birer sanat eseri ama ben en çok Mardin şehrini ve Galata Kulesini sevdim. Oğlumunsa Boğaziçi köprüsü ve Atatürk Havalimanı dikkatini çekti.
Maket Parkı dışında restaurantı, hediye dükkanı, anfisi, müzesi, çocuk oyun alanı da var.

Oyun alanında Truva atı, yapay çimlerle yapılmış bir labirent ve masal anlatan ağaç da var.
Henüz görmemiş olanlar için şiddetle tavsiye ediyorum.

1 yorum:

Cocukla Cocuk dedi ki...

ahh istanbul :)) miniaturk u görmek için daha da sabırsızlandım...bizimkiler de bayılırlar eminim senin oğluş da çok keyifli belli halinden :)