26 Nisan 2010 Pazartesi

AHHHH İSTANBUL!!!


Evet, bir İstanbul seyahatimizi daha bitirip evimize döndük. Sadece dört günlük bir geziydi ama herzamanki gibi tek saniyesini boşa geçirmeden dolu dolu yaşadık İstanbul'u. Herzamanki uğrak yerlerimizden bazılarına yine uğradık ama daha çok yeni rotalar keşfettik bu sefer.
Şansımıza hava çok güzeldi, ne sıcak ne soğuk.Mis çiçek kokularıyla bahar serinliğinde.
Heryerde 23 Nisan coşkususu,her köşede çocuklar için bir eğlence, her mağazada çocuklu ailelere bir güzellik, her restaurantta ayrı bir ikram. Her şey gayet güzeldi anlayacağınız. İstanbul'la hasret giderip, gevşemiş, kafalarımızı ve cüzdanlarımızı boşaltmış, gözlerimizi, ruhumuzu ve tabi midelerimizi doldurmuş olarak tatlı bir yorgunlukla döndük evimize.
Ben sınırlara inanmam, bütün insanlar aynı atadan geldiğine göre birdir, her toprak parçası hepimizindir diye düşünürüm ama İstanbul iyi ki bizim demekten alamıyorum kendimi.Dünyanın en güzel şehridir İstanbul diye ahkam kesecek kadar çok yer görmedim ama Avrupa'nın önemli başkentlerinden dört beş tanesini, Amerika'nın en önemli üç şehrini gördüm, ki bunların arasında New York da var, ben İstanbul'dan güzel bir şehir görmedim. Doğası, tarihi, kültürü, mimarisi, kıpır kıpır denizi, boğazı, .... Evet itiraf ediyorum tutkulu bir aşk bizimkisi. Neyseki bir tek ben değil eşim de çocuklarımda aynı tutkuyla seviyorlar İstanbul'u. On dakikalık araba yolculuğunda huysuzlanan kızım bile o trafikte gık demedi. Gerçi artık gide gele akıllanıp yola çıkışlarımızı trafiğe göre ayarlar olduk ve nerdeyse hiç takılmadık ama yine de mesafeler uzun tabi.Evin Göztepe'de olduğu bizim de Avrupa yakasında dolaştığımız düşünülürse..Olsun İstanbul'un trafiği bile başımız gözümüz üzerine.
Gezip, gördüklerimize gelince, oğlumun ısrarlarıyla İstanbul Forum'u ziyaret ettik önce tabi akvaryumu görmeden de olmazdı, sonra epeydir gezmek isteyipte zaman bulamadığımız Rahmi Koç Müzesini gezme fırsatı bulduk. Olmazsa olmaz deyip, Sultanahmet'e uğradık, tabi avm gezileri ve Kalamış'ta denize karşı kahvaltı ve son olarak Bağdat Caddesi'nde piyasa...
Ayrıntıları ayrıca yazacağım. Seni şimdiden özledik İstanbul...

1 yorum:

Cocukla Cocuk dedi ki...

ahh istanbul ah...benim de aşık olduğum şehir istanbul; ama yaşamak ister miydim ya da şimdiki imkanlarımı orda sağlayabilir miydim, sağlayamazsam sever miydim bu kadar bilemiyorum...en iyisi sık sık imkan yaratıp gitmek, gezmek isanbulu, malum okul tarifesine göre olunca da hayatımız ancak bu kadar:))