31 Mayıs 2010 Pazartesi

O ŞEHİR

Yıllardır kopamadığım,
vazgeçemeyecek kadar benden olan,
sade bir şehirdir.

Yollarında yürürken,
en az yol kenarındaki bir ağaç kadar tanışık olduğum,
havasını, suyunu, belki gürültüsünü bile sevdiğim bir şehir.

İlk gençliğimi verdim ben bu şehre,
sancılarımı, korkularımı, çocukluğumu verdim.

İsyankar tarafım ilk kez bu şehirde çıktı su yüzüne,
en derinde gizlenmiş zaaflarımı bu şehir buldu.

Ah bu şehir.....

Umutlarım, hayallerim, hırslarım....

Boğucu bir ayrılık sabahında başlayan o uzak soğukluğuyla,
zamanla yörüngesine hapsolduğum bu sıcacık şehir.

İstersen ağlarsın bu şehirde, istersen gülersin,
canın mı sıkılıyor, al dibine kadar sıkıl,
mutlumusun, çal oyna, şehrin de sana eşlik eder.

Çünkü özgürsündür bu şehirde,
yalnız ve özgür.....

Hayatımın en güzel dört yılını yaşadığım ve yıllardır kopamadığım Ankara'ma,
hala kendimi evimde gibi hissettiğim O.D.T.Ü.'ye ithaf edilmiştir.

Başta Özgül'üm ve Fatoş'um olmak üzere O.D.T.Ü.'yü ve Ankara'yı benimle yaşayan herkese selam.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

okudukca yazini isyanim artti,okudukca yuregim buruldu,sonunda gozlerimide doldurun :((
sana oluyormu bilmem,ama nerde lafi gecse Ankaranin,ODTU kampusunun yada yurtlarin ben bir tuhaf oluyorum..o yillardan bahsetmek bile mutlulukla karisik ,huzunle bogazima dugum atiyor sanki..

guzel yillardi cigdemim,iyi tanismisiz,iyiki birlikte yasamisiz..

Adsız dedi ki...

Ben de ODTU lu yillarimi dusununce guzel bir burukluk icimi sariyor, o yillara duydugum ozlemden olsa gerek..Cok guzel yillardi, doya doya yasadik ve en guzeli de hala devam ediyor dostlugumuz, hatiralarimiz..Insallah bizim evlatarimiza da nasip olur boyle guzel bir egitim hayati..