8 Haziran 2010 Salı

PEMBE KELEBEKLER



Pembe rengin benim için bir sevda olduğundan daha önce bahsetmiştim.Kelebeklere gelince eşim ve benim için özel bir yeri var. Her çiftin birbirine hitap ederken kullandığı o çifte özel sözler vardır. Kimi aşkım der, kimi canım, kimi kuşum biz de kelebeğim deriz.Her ne kadar kelebeğin o zarif görüntüsünden çok uzakta olsam da, özellikle eşim bana genelde böyle seslenir. Onun  içindir ki tercihlerimiz de hep kelebek desenli, kelebek figürlü şeylere yöneliktir.

Kızımızın doğumunu beklerken dokuz ay boyunca ondan minik kelebek diye bahsettik. Odasını hazırlarken de en çok kelebek figürleri kullandım. Balon avizesinde, perdesinde, yatak örtüsünde ve süslemelerinde.



Bebeklerin dikkatini çeksin diye yataklarının üzerine dönen, müzik çalan oyuncaklar asılır, biliyorsunuz. Yanılmıyorsam bu oyuncaklara dönence deniliyor. Oğlumdan kalan bir dönencemiz vardı fakat hem kızımın odasının konseptine uygun olsun, hem de hemen her parçasını ellerimle yaptığım odaya hazır bir aksesuar katmayayım diye biraz tel, biraz tül, kurdele ve boncukla pembe kelebekler yaptım.

Kelebekleri yukarıdan cibinliğe iliştirip, aşağıya doğru sarkıttık. Odadaki hareketle hafif sallanıp, uçuşan bir görüntü veren kelebeklerimiz zamanla kızımın da dikkatini çekti, hoşuna gitti. Ancak ayakta durmaya başlamasıyla kelebekleri yaklamak için zıplarken kendine bir zarar verebilir endişesiyle bir süre kaldırdık kelebeklerimizi. Artık daha bilinçli bir küçük hanımefendi olduğu için kelebeklerimiz yeniden odamıza dahil oldu. Bu vesileyle sizinle de paylaşmak istedim.

Herkese bol kelebekli günler.

Bu vesileyle benim kelebeğime de sevgiler.

Hiç yorum yok: