12 Eylül 2010 Pazar

HARİKALAR DİYARI


Bilmem ne zamandı bir gazetede Ankara'da bir tema park yapıldığını okumuştum. Kısmet bu güneymiş.Ailecek Sincan'da bulunan bu 'harika' diyarı ziyaret ettik.


Gazete haberinde Paris'teki Eurodisney veya Venedik'teki Gardaland benzeri olarak anlatılıyordu. Gardaland'i görmedim ancak Eurodisney ile bir benzerliği yok. Kendi tarzında eğlenceli bir park olmuş.


Yukarıdaki iki resim arasındaki farkı görebildiniz mi?

Harikalar diyarı devasa bir park. İçinde neler neler yok ki? Kocaman bir göl var, bir nikah salonu, bir düğün sarayı, restoranlar, kafeler, sayısız oyuncak parkları, go-kart, deniz bisikleti, tren, mini golf  ve masal adası.



Biz gezmeye en çok merak ettiğimiz masal adasından başladık. Bütün masal kahramanları için bir köşe oluşturulmuş ve heykelleri yapılmıştı. İçeri girer girmez bizi dev Güliver karşıladı.


Herbirinin yanında durup poz verdi bizim afacanlar, biz de bol bol fotoğraf çektik.


Sadece yabancı masallar ve kahramanlara değil Türk kahramanlara da yer verilmişti.





Bütün heykeller oldukça emek verilmişti ancak şimdiden çoğunun kolu bacağı yada yukarı gördüğünüz gibi kuyruğu kopmuştu. Bakımsızlık mı, yoksa ziyaretçilerin dikkatsizliğimi bilemiyorum.


En kısa Dalton size de tanıdık geldi mi?



Cadı kızım külkedisinin balkabağı arabasında.









Kızıma zorla poz verdirdim sanmayın, bütün pozları kendi verdi ancak fotoğraf makinesine bakıp gülmeye bir türlü ikna edemedik hanımefendiyi.


Çalışanları hepsi oldukça yardımsever ve güler yüzlüydüler. Oğlumu park içinde güvenliği sağlayan görevlilerin kullandığı araçta görüyorsunuz.

Masal Adası turundan sonra göl kıyısındaki bir çay bahçesinde pofuduk minderler oturup çayımızı içtik. Kızımızın ısrarıyla park içinde küçük bir tur atan trene bindik ancak şans bu ya tren arıza yaptığı için içinde beş dakika kadar oturup tekrar inmek zorunda kaldık.



Hanımefendinin oturuşa dikkat!

Trenden umudu kesince göl üzerinde deniz bisikletine binmeye karar verdik. Uzunca bir bekleyişin ardından sıramız geldi ve bisiklete yerleştik. Gün batımı eşliğinde romantik ve keyifli bir yolculuk yaptık.


Park çok büyük olduğundan bir yerden diğerine geçmek insanı oldukça yoruyor. Mini golf oynamak ve go-karta binmek isteyen oğluma ikisinden birini seçmesi için son bir şans verdik. Kendisi go-kartı seçti ancak bu seçiminden dolayı pişman oldu. Çünkü go-kart için yaşı yetmiyordu. Maalesef mini golfe dönmek için de çok geçti. Başka bir geziye artık deyip evimize döndük.

Şehir merkezine çok uzak olmasına rağmen çok rağbet görmesi güzel, tabi ki bayramın etkisi var ancak genelde de ziyaretçi sayısı oldukça fazlaymış. Giriş ücreti alınmaması da ayrıca tercih sebebi sanırım.

Sadece parası olan azınlığa değil bütün halka hitap ediyor olması da çok güzel.

Zamanınız varsa ve uzun bir yolculuğu göze alıyorsanız, çocuklarınızla çok eğlenceli bir gün geçirmek için 'Harikalar Diyarı'nı ziyaret edebilirsiniz.


1 yorum:

Unknown dedi ki...

aaaa efenin mor ayakkabilarina iltifat etmeden gecemiyecem..

supemris :))