30 Haziran 2010 Çarşamba

YAZ TATİLİ, BİR EV, İKİ KARDEŞ


Okullar kapandı, karnelerimizi aldık. Ödev yapma mücadelemizi, erken yatma kavgalarımız ve sabah uyandırma çabalarımıza uzunca bir ara verdik. Şükürler olsun.

Birinci sınıf bence eğitim hayatını en sancılı yılı. Bütün hayatı oyun olan bir çocuğu disipline alıştırmak, bir yandan aman sıkılıp, bıkmasın, bir yandan geri kalmasın derken epeyce yorucu bir yıl geçirdik ailecek. Neyseki uyumlu, hızlı  öğrenen bir oğluşum var, mümkün olduğunca az sorun çıkardı ama sonuçta yedi yaşında bir çocuk işte. 

Bizim bir de küçük kardeş faktörümüz var tabi. Küçük canavara rağmen ders çalışmak çok da kolay olmadı.

Evet açıkçası tatilin zamanı gelmişti. İlk bir hafta da gayet güzeldi. Ancak herşeyden olduğu gibi  hemen sıkılıverdik tatilden de. Hava bir bakıyorsunuz fazla sıcak, bir bakıyorsunuz deliler gibi yağmur yağıyor. Bu tutarsızlık ta çocuklarla yapılabilecekleri hayli kısıtlıyor. 

Evde de kardeşi sebebiyle her istediğini yapamıyor oğluşum. Mesela en büyük zevki legolarıyla yeni şeyler yapmak. Kardeşimiz henüz iki yaşında olduğundan (ki tam bir' terrible 2' vakası) legolarını onun olduğu ortamda oynaması mümkün değil.

Bir de abimizi taklit etme hastalığımız var, abi ne yaparsa o da yapacak. Dolayısıyla abimiz epeyce bunaldı kardeşinden. Biraz yalnız kalmak istiyor. Odasını kendi özel dünyası olarak gördüğünden bizim de, özellikle kardeşinin de bu şekilde kabul etmesini istiyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu o kadar kolay olmuyor.

Kardeşimiz ilk doğduğu zamanlar oğlumun isteğiyle iki taraflı bir levha hazırlayıp asmıştık kapısına. Bir tarafına 'Girebilirsin', bir tarafına da 'Rahatsız Etmeyiniz' yazmıştık. 



Kardeşimiz yazılardan pek anlamadığı için, bu yaz kapı kilitleme aşamasına geçtik. Dün oğlumu yemeğe çağırmak için odasına gidince kapıya yapıştırılmış bir şey gördüm. Eski bir oyuncak telefonu kapısına zil yapmıştı oğluşum. Çok orijinal geldi bana sizinle de paylaşmak istedim.



                            

İnşallah bir kaç haftadan yaz okulumuz başlayacak, böylece kardeşler 24 saat bir arada olup, didişmeyecek, birbirlerini özleyecek, oğluşum yeni arkadaşlar, yeni uğraşlar edinecek,  ben de az da olsa nefes alacağım.

Herkese iyi tatiller....! 

3 yorum:

Unknown dedi ki...

cok zekice..aferin efecim sana..
akilli cocugum benim..

Cocukla Cocuk dedi ki...

bu halleri en iyi çeken bilir arkadaşım, haftada iki gün yuzme kursu beni biraz olsun rahatlatıyor gerçi onda da havuzun camekanından ayrılıp başka bir yere gidemiyorum maalesef..yaz okulumuza bu haftadan sonra iki hafta kaldı, ya sabır çekiyorum...idris efe yi tebrik ederim, çok yaratıcı çok zekice bir fikir bulmuş çok öpüyorum ikisini de

SARI MELEK dedi ki...

çok zeki ve çok sevimli bir çocuk:) Allah bağışlasın:))