11 Mart 2010 Perşembe

HERŞEYİN BAŞI SAĞLIK

Son bir haftadır herşey durdu sanki...
Bilgisayarın başına geçmek aklıma bile gelmedi. Son bir kaç aydır ani tansiyon yükselmeleri yaşayan babama bir teşhis koymadılar ve en son çare anjiyo yapmaya karar verdiler.
Doktorlara sorarsanız son derece basit ve sıradan bir işlem. Ancak benim delikanlı babam için hasta olduğunu kabullenmek, günlük bir ilaç kullanmak bile o kadar zor ki.
Henüz onbir yaşındayken babasını kaybetmiş, kırkiki yaşındaymış babası öldüğünde.. Ömrü boyu üç kızkardeşi ve annesinin sorumluluğu sırtında yaşamış ve ölesiye korkmuş hastalıktan.
Şükürler olsun ki bu yaşına kadar ciddi bir rahatsızlığı olmadı herhangi bir cerrahi müdahale geçirmedi. Dolayısıyla anjiyo olması gerektiğini kabul etmesi bile çok zor oldu babam için ve nihayet salı günü operasyon gerçekleştirildi.


O yeşil önlüğü giyince koptu sanki bizden başını kaldırmadan yüzümüze bakmadan gitti anjiyo salonuna.


O an onu öyle iyi anladım ki kalbim koptu sanki yerinden.


İlkinde pek aklım ermedi ama ikinci kez doğuma giderken, üzerimde o yeşil önlük arkamda oğlum, sevgili eşim, annem, babam, kardeşim .... Öyle zor olduki gitmek, sanki herkesi ardımda bırakıvermişim gibi, bir daha uyanamayacakmışım gibi...


Zordur biliyorum, hem de çoook!


En basit işlem için bir haftadır hayat bizim için durdu, Yüce Rabbim beterinden saklasın. Neyse ki korkulacak bir sonuç çıkmadı, herşey yolunda. Benim delikanlı babam da hastanede olmaya dayanamayıp, biraz da rahatlayarak gece dörtte hastaneden kaçtı ve ertesi gün de işinin başına döndü.


Herşeyin başı sağlık...


İnsan hayatındaki her değer sıfırlarla ifade edilirmiş, sağlık ise o sıfırların başına gelip herşeyi anlamlandıran '1' miş. Sağlığın yoksa sahip olduğun herşeyin değeri sıfır.


Hepinize sağlıklı, huzurlu uzun ömürler dileğiyle.

Hiç yorum yok: