9 Kasım 2010 Salı

OTOBÜSLE SEYAHAT ETMEK

Hafta sonu yine Ankara'daydım dostlar, hayatımın en yorucu seyahatiydi sanırım. Cuma gecesi otobüsle yola çıkıp hiç dinlenmeden Cumartesi sabahı kursa katıldım. İstanbul'dan gelen eğitimcimizin uçağı sis yüzünden rötar yapınca ders geç başladı, akşam geç bitti. 

Sağ olsun eşim beni bu yorucu yolculukta yalnız bırakmadı. 

Cumartesi gecesi eşimle ODTÜ misafirhanesinde kaldık. ODTÜ'de bir gece geçirmek, hem de eşimle birlikte çok güzeldi.

Zaman zaman konuşuruz aramızda keşke üniversite yıllarında tanışmış olsaydık, o yılları birlikte yaşasaydık diye. Üniversitede geçirdiğimiz bir gün bizim için çok keyifli oldu. 

Geç saatler kadar çimlerde oturmak, sinemaya veya bir konsere hatta bir partiye gitmek , kampüsün tadını çıkarmak isterdim ama o kadar yorgundum ki, erkenden uyuyakaldım.

Ertesi sabah erken uyandım haliyle. Bir süre camdan sarı, turuncu ve her tondan kahverengiyle boyanmış harika ODTÜ manzarasını izledim. Sonbahar ODTÜ'de daha bir güzel.


Yurtlar bölgesi dolmuş durağı

Kahvaltımı yapıp, kursa koşturdum yeniden. Dolmuşa binmeyeli yıllar olmuştu. Durakta sıra beklerken sanki yıllar öncesine gittim.Gelip geçen öğrencileri, yıllar önceki arkadaşlarıma benzettim.Adını bile unuttuğum insanlar geldi aklıma.

Pazar günü kursu tamamlayıp akşam otobüsle Kayseri'ye döndük.

Öğrencilik yıllarımdan beri şehirler arası otobüsle seyahat yapmamıştım. Ne çok şey değişmiş. Seyahat süreci değil elbette ama otobüs içindeki konfor pek çok uçaktan daha iyiydi. Genelde uluslararası uçuşlarda sunulan, iç hatlarda çok nadir gördüğümüz küçük ekranlar vardı koltuk arkalarında. Yol boyunca bir çok film seyrettim.

Böylece yorucu seyahatimizin sıkıntısı biraz azalmış oldu.



Seyrettiğim filmlerden biri var ki beni hem çok etkiledi hem de çok eğlendirdi. Filmin adı 'August Rush'.  2007 yapımı olmasına rağmen adını hiç duymamıştım. Film boyunca devam eden müzik ziyafetinin yanısıra masalsı bir anlatımı vardı. Ayrıca film boyunca sunulan enfes New York görüntüleri de filmin bonusu. Kadroda Robin Williams gibi dev bir oyuncu ve profesyonel bir şarkıcı Jonathan Rhys Meyers var. Hele bir de çocuk oyuncu var ki, hem çok şeker hem de çok başarılıydı.

Bu filmin Dvd si bulunabilir mi bilemiyorum ama netten rahatça izleyebilirsiniz.

Keyifli seyirler ...

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Ya cigdemim anlatma soyle ltf..:((
sen anlattikca ,icim tuhaf oluyor,okurken mimiklerim bile aglamakli oluyomus :(((arkadaslarim soyledi)..
cok ozledim cooooookkkk..

Hayriş dedi ki...

Çidom August Rush bıkmadan defalarca izleyeceğim filmlerin başında gelir o kadar çok izledim ve hatta bize gelenlere de izlettirdimki insanın içi müzik sahnelerinde nasıl bir coşuyor sende hissetmişsindir. Çok öpüyorum seni 27sinde görüşmek üzere inşallahhhhh.